29 Temmuz 2016 Cuma

Şu Anda Nerede Olmak İsterdiniz?


Merhabalar! Sıcak bir Ankara akşamından selamlar...Tam da balkonumda oturmuş, biraz blog gezmeye niyetlenmiştim. Bilgisayarımı açınca aşağıdaki fotoğrafla karşılaştım ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. 


Sanırım kıştı, çok bunaldığım bir sırada Google'de deniz fotoğrafları araştırmıştım. Bu fotoğraf çok hoşuma gitmiş ve masaüstü fotoğrafı yapmıştım. Bana huzur verdiği için de değiştirmedim. Açıkçası fotoğrafın sahibini bilmiyorum. Dediğim gibi görsellerden buldum. Umarım bloğumda paylaştığım için bana kızmaz. Ben şu anda, tam da böyle bir yerde olmak istiyorum. Fotoğrafın görünmeyen tarafında da yeşillik olduğunu varsayıyorum. Böyle sessiz, sakin, deniz ve yeşilin arasında olmak... Bol bol yüzdükten sonra o hamağa uzanıp kitap okumak ya da biraz örgü örmek istiyorum. Huzur istiyorum. Tüm algılarımı kapatıp; orada, o anın tadını çıkartmak istiyorum. Peki siz, şu anda nerede olmak istiyorsunuz?

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Elveda Haziran - Sarah Jio


Merhabalar! Ülkenin gündemi, bizim evin gündemi derken buradan iyice uzak kaldım. Bloğumu özledim, sizleri özledim, yazmayı çok özledim. Bu kitaba Haziran ayı biterken başladım. Haziran sonunda 5 günlük bir tatil kaçamağı yapmıştım. Kitabı da orada yarıladım. Ama Ankara'ya gelince pek okuyamadım. Kayınvalidem 5 günlük kaçamağın öcünü fena aldı doğrusu. Çok yorgunum. Genellikle geceleri kitap okuyabiliyorum. Ama bir aydır erkenden uykum geliyor. Gündüz zaten koşturmacayla geçiyor. Kitabı bitireli neredeyse 20 gün oldu, ama yazamadım. Tabii bunda ülke gündeminin de etkisi büyük. Yazmak gelmedi içimden. Neyse, ağustosta nöbeti eltime devredeceğim. Eylüle kadar dinlenmeye çalışacağım. Belki daha sık görüşürüz.



Gelelim Elveda Haziran'a... Tam bir Sarah Jio romanı... Yine geçmişle, günümüz arasında gidip geliyorsunuz. June (haziran) acımasız bir bankacıdır. Bankaya borcunu ödeyemeyen küçük işletmeleri gözünü kırpmadan kapatmaktadır. Teyzesi hariç, ailesiyle problemleri vardır. Kız kardeşiyle arasında kötü bir olay geçmiş ve Seattle'yi terk etmiştir. Teyzesi Ruby'nin ölüm haberini aldığında çok üzülür. Ruby'nin, çocuk kitapları sattığı bir kitabevi vardır. Kitabevini June'a bırakmıştır. June bir süreliğine Seattle'ye dönmek zorunda kalır. Aslında burayla sıkı bir bağı vardır. Ama kitabevini satıp gitmek, ya da burada kalıp mücadele etmek arasında kalır. Çünkü kitabevi ciddi bir borç batağındadır. Teyzesinin kendisine bıraktığı ipuçlarını takip ederek, 1940'lı yıllardan kalma mektuplar bulur. Bu mektuplar sayesinde June ve teyzesinin hayatı hakkında bilgi ediniyoruz.

Amerika'da herkesin bildiği bir çocuk kitabı olan İyi Geceler Aydede'nin yazarı Margaret Wise Brown ile Ruby arasındaki mektuplar gerçekten çok güzeldi. İnsanda yakın bir arkadaşla mektuplaşma isteği uyandırıyordu. Bu yorumu kitabı okuyan pek çok kişiden duydum. Okuduğunuzda bana hak vereceksiniz. Kitapta kardeşliğin önemine çok sık değiniliyordu. Ne yaşanırsa yaşansın, kardeş her zaman kardeştir. Bu bölümleri zaman zaman gözlerim dolarak okudum.

ARKA KAPAK

Bir varmış, bir yokmuş, hâlâ içindeki
masala kulak veren küçük bir kadın varmış...


Büyük yeşil bir odada bir telefon, kırmızı bir balon ve aydedenin üzerinden zıplayan bir ineğin resmi varmış... İyi geceler aydede, iyi geceler kırmızı balon, iyi geceler yıldızlar, size de iyi geceler yeryüzündeki tüm sesler.

June Andersen, her akşam yatmadan önce teyzesinin ona ve kız kardeşine okuduğu bu masalla büyümüştür. Ancak zaman acımasızdır ve maalesef hayat, çocukluklarındaki o masumiyeti yok etmiştir. Artık güçlü bir kadın olarak tek başına yol alan June, yıllardır yüzünü görmediği teyzesinin ölüm haberiyle çocukluğunu geçirdiği Mavi Kuş Kitabevi'ne yeniden adımını atacaktır. Hatıralarını süsleyen bu masal diyarı June'un içindeki karanlıklara ışık tutarken, June kendini yeniden keşfedecektir. 

Elveda Haziran, bugününüzü  sorgulayıp geçmişinize merhaba diyeceğiniz, ne kadar imkansız gibi görünse de çıkış yollarının çok yakınımızda olduğunu gösteren bir Sarah Jio romanı.




Sarah Jio severler az çok kitabın sonunu kestirebiliyor. Ama yine de keyifle okuduğum kitaplardan birisiydi. Akıcı dili, sürükleyici konusuyla favori kitaplarım arasında yerini aldı. Arayı açmamak dileğiyle, keyifli okumalar...



7 Temmuz 2016 Perşembe

Badem Şekeri

Merhabalar! Aslında Bayramın 1. günü, böyle bir bayram kutlaması yazmayı düşünmüştüm. Ama içimden gelmedi. Bu sabah, şekerlikteki badem şekerlerini tazelerken bir çocukluk anımı hatırladım ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.



Eskiden mahallemizde oturmuş olan yaşlı bir çift vardı. Onlara gittiğimizde hem garipser, hem de çok eğlenirdim. Bayramlarda bizim evimizde çikolata ve badem şekeri karıştırılarak ikram edilirdi. Ama Onlar yalnızca badem şekeri ikram ederlerdi. Düşünsenize, bir şekerlik dolusu badem şekeri... Tabii biz, annemizin tembihlediği gibi bir tane alır ve teşekkür ederdik. Ama onlar şekerliği avuçlamamız için israr ederlerdi :) Evet bir çocuk için şekerlik avuçlamak harika bir şey değil mi? Taneyle badem şekeri mi yenirmiş, avuçlayın bakayım derlerdi :)) Ne zaman badem şekeri görsem aklıma Nihat Bey Amca, İffet Hanım Teyze, çocukluğum ve çocukluğun masumluğu gelir. Aslında badem şekeri de en az çocuklar kadar masum değil mi? Bembeyaz, saf, temiz... İşte aklıma bunlar gelince, yazıya dökmek istedim...

Bu arada ne mi yapıyorum? Bayramdan önce birkaç gün Alanya tarafına kaçtık. Hazır kayınvalidem eltimdeyken tatil işimizi halledelim diye düşündük. Bu tatile çok ihtiyacım vardı ve bir daha fırsatımız olmayabilirdi. Orada mümkün olduğunca internetten, telefondan uzak kalıp, televizyonu asla açmadan zihnimizi boşaltıp, dinlenmeye çalıştık. Ama tabii terör yine boş durmamış. Canımız çok sıkıldı...Bol bol yüzüp, kitap okuyarak geçirdim zamanımı. Tazelenmiş ve dinlenmiş olarak döndüm. Döner dönmez de sorumluluklarım kaldığı yerden devam etmeye başladı. Her ayın birinde, kayınvalidemi diğer kardeşin almasında karar kılındı. Böylece kimse yıpranmayacak diye umuyoruz.



Bayrama gelecek olursak; gidilecek yerlere gidildi, büyüklerin eli öpüldü. Gelen misafirler ağırlandı. Bizim gidecek yerlerimiz bitti. Şu ana kadar gelen de olmadı. Ben de sabahtan beri balkondayım.  Çay ve örgü keyfi yapıyorum. Fırsat bulduğumda da kitap okuyorum. Eh, benden bu kadar. Umarım sizin Bayramınız da güzel geçiyordur. Badem şekeri gibi masum günler diliyorum...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...