16 Mayıs 2016 Pazartesi

Eflatun Kurdele - Heather Burch


Merhabalar! Bugün size kapağına vurularak aldığım bir kitaptan söz etmek istiyorum. O leylakların kokusu, insanın burnuna kadar geliyor. Tam da konusu gibi, oldukça romantik bir kapak tasarımına sahip. Ben de bu kitabı leylak zamanı okuyup, bitirdim. Ama bir süredir buralara uğramayınca, ancak yazma fırsatı buldum.

Eflatun kurdele, Yazarın okuduğum ilk kitabı. Aslında günümüzde geçiyor. Ancak baş karakterin bulduğu mektuplar sayesinde, zaman zaman geçmişe gidiyorsunuz. 



Size biraz romanın konusunu anlatmak istiyorum. Adrienne Carter eşinden boşandıktan sonra tüm hayatını değiştirmeye karar verir. İşini ve yaşadığı şehri terk ederek, Florida'da, deniz kenarında eski bir ev satın alır. Bu evi kendi kendine onarmak niyetindedir. Böylece yaralarını da saracağını düşünür. Bir gün tavan arasında, içi eski mektuplarla dolu bir kutu bulur. Büyük bir merakla mektupları okumaya başlar. Mektuplar 2. Dünya Savaşı'na katılan bir asker tarafından, sevgilisine yazılmıştır. Adrienne mektuplardan çok etkilenir. Yeryüzünde bu kadar romantik bir erkeğin var olabileceğine şaşırır. Bu arada mektuplar romantik olduğu kadar, savaşın acımasızlığını da anlatmaktadır. Adrienne mektuplardaki adam ve kadının hâlâ yaşayıp, yaşamadığını merak eder. Yaşıyorlarsa, mektupları onlara vermek ister. Böylelikle çevrede bu kişileri araştırmaya ve ip uçlarını takip etmeye başlar. Acaba burada kendisine yeni bir hayat kurabilecek midir? Yeniden mutluluğu ve aşkı yakalayabilecek midir? Peki ya mektuplardaki kişiler hayattalar mı? Yazmayacağım ki... Kitabı okuduğunuzda tüm bu düğümleri çözeceksiniz. Sakın ilk sayfalarda, kitabın sonu belli diye okumayı bırakmayın. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir...


ARKA KAPAK

Bazen kelimelerin büyüsü hayatınızı değiştirir.
Tek yapmanız gereken sakince o fırtınanın dinmesini beklemektir...

Kimsenin baskısı altında kalmadan hür iradenizle karar verebilmek kişinin en büyük özgürlüğüdür. Adrienne Carter da hayatında ilk kez bir hayalini gerçekleştirerek okyanus kenarında, Victoria dönemine ait eski bir eve yerleşir. Bu evle birlikte kendi parçalanmış ruhunu da onarmayı düşünürken, küçük bir teneke kutu içinde, II. Dünya Savaşı'nda yer almış bir askerin genç bir kadına yazdığı mektupları bulur.

'' Umuda kaç yoldan tutunuruz? Umut, her aldığımız nefeste, kalbin her atışındadır. Umut, kışın soğuğuna karşı koyan bir çiçeğin ölmeyi reddetmesidir. Her damarda akar, her savaşta galip gelir. Ben umutsuzluğa kapılmayacağım, Grace. Umut, benim ilerlememi sağlıyor. Şüphe zihnimi sarsa da umut beni esir alıyor. Ben umudun kölesiyim. Umut, bende çiçek açıyor. Umarım sende de açıyordur.''

Bu eski mektupların iç acıtan gerçekliği, Adrienne'de bir şeylerin uyanmasına neden olur ve genç kadın, bunları yazanı bulmaya karar verir. Artık yaşlı bir adam olan William Bryant'tan öğreneceği çok şey vardır. Ancak mektupların ardındaki sırrı keşfettikçe zihninde sorular da belirmeye başlar. Kendi parçalanmış ruhuyla Bryant Ailesi'ne iyi gelecek midir, yoksa bu zamana kadar herkesin dediği gibi insanlara sadece sorun mu yaratıyordur?

Eflatun kurdele, aile bağlarını, fedakârlığı ve dahası gerçek aşkı sorgulayacağınız, içinizdeki boşluğa dokunacak türden bir roman...


Arka kapakta, yine benden çok ip ucu verilmiş. Eğer Debbie Macomber ya da, Sarah Jio romanlarını seviyorsanız, bu kitabı da seveceğinizi düşünüyorum. Kitabı okurken güzel, romantik bir film izliyormuşsunuz duygusuna kapılıyorsunuz. Ben özellikle, romanda anlatılan evleri çok merak ettim. Sonuç olarak, elimde fazla sürünmesine rağmen (tamamen benden kaynaklı) keyifle okuduğum bir kitaptı. Okumayanlara öneririm. Daha çok kitap okuyabilmek dileğiyle, görüşmek üzere...

12 yorum:

  1. Yazını okurken kendimi öyle kaptırmışım ki bitince bir hoş oldum ne güzel anlatmışsın umut her insanın hayatında yeri olan kelime içimizdeki umutlar hiç bitmesin gerçekleşsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Nevcihan Hanımcım. Gerçekten de umut hepimiz için çok önemli. İçimizdeki umut etme gücü tükenmesin ve dediğiniz gibi, tüm umutlarımız gerçekleşsin. Sevgiler...

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Değil mi? Ben de kitabı ilk gördüğümde böyle düşünmüştüm. Keyifle de okudum. Bu tür kitapları seviyorsanız, öneririm. Sevgiler...

      Sil
  3. Merhaba. Size Thomas Hardy'nin Tess romanını tavsiye ederim. Yeni bitti kitabım ama hala etkisindeyim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, öneriniz için teşekkür ederim. Not ediyorum. Keyifli okumalar dilerim...

      Sil
  4. Keyifli okumalar canım ben de Fİ Pİ Çİ üçlemesinin ilkine başlıyacağım inş. bu hafta elimdeki kitabı anca bitirdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hatice Hanımcım. Ben de daha iyi bir okuyucu olmak istiyorum. Ama ancak geceleri okuyabiliyorum. Gündüz okumaya kalktığımda sürekli bölünüyor. Ne yapalım, buna da şükür. Bu üçleme hakkında çok şey söylüyorlar. Beğenenler de var, beğenmeyenler de... Bakalım siz beğenecek misiniz. Düşüncenizi merak ediyorum. Sevgiler...

      Sil
  5. kitabın kapağı ne kadar güzel yaa içi ısınıyor insanın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Ben de kapağına vurulup aldım kitabı zaten :) Sevgiler...

      Sil
  6. Leylakların kokusunda kitap okumak ayrı bir keyif,Fotoğraflar çok güzel,fon nefis görünüyor.
    daha çok kitap okumak dileğiyle haklısınız.Ah biz kadınlar günlük işleri bitiremiyoruz ki bir de bakımından sorumlu olduğınuz biri varsa ki bilirim biz de yaşıyoruz,anacım 85 yaşında ama biz sırayla 4 kardeş bakınca,arada soluklanıyoruz.Allah iyilik versin,sizede sabır ve sağlık versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Leylakları çok seviyorum gerçekten. Benim eşim de 4 kardeş. Ama diğer iki kardeş hayırsız çıktı. Böyle sorunlar yokken defalarca gelip, bizde kalan insanlar, şimdi bakamayız diyorlar. Bir tanesi sağ olsun çok yardımcı oluyor. Ama onlarda da iki tane bebek var. Artık iki aile, olabildiğince birbirimize destek olmaya çalışıyoruz. Size de kolaylıklar diliyorum. Sevgiler...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...