28 Ocak 2017 Cumartesi

Açıklamalı Boncuklu Mor Boyunluk


Merhabalar! Bugünlerde Ankara yine çok soğuk. Ben de yaklaşık 10 gündür griple boğuşuyorum. Bu yıl bir hastalandım, tam hastalandım... Yayınlarım da aksadı bayağı. Bu boyunluğu öreli epey oldu. Hatta instagramda paylaşmıştım. Burada yayınlamaya fırsatım olmadı. 

Kızımın eski bir atkısı vardı. Yıllardır kullanılmaktan iyice uzayıp, incelmişti. Onu söktüm ve ipi iki kat yaptım. Renk renk boncuk dizdim. 7 numara misinalı şişe 76 ilmek attım. 2 ters, 2 düz olarak 96 cm ördüm.


Örgüyü gevşek olarak bitirdim. Kazak boğazı gibi, sıcak tutan bir boyunluk oldu. 

 



Soğuk kış günleri için sizlere bir fikir olur umarım. Denemek isteyenlere kolay gelsin...

19 Ocak 2017 Perşembe

Açıklamalı Çiçekli Kırmızı Boyunluk ve Parmaksız Eldiven


Merhabalar! Yine arayı açtım değil mi? Yılbaşında kayınvalidem geldi. Beni takip edenler bilir; kendisi 86 yaşında, kalçasında platin olduğu için yarı yatalak. Şimdi bir de demans, yani bunama başladı. Bizi bayağı zorluyor. O yüzden bloğa fazla vakit ayıramıyorum. Ancak sizleri instagram ve facebooktan takip etmeye çalışıyorum. Tabii örgü örmeyi ve kitap okumayı bırakmadım. Ama burası benim can simidim. Kendime zaman yaratmaya ve yazacak güç bulmaya çalışacağım. 

Aslında bu boyunluk ve eldivenleri aralık ayının sonunda ördüm. Burada paylaşmak için şimdi fırsat bulabildim. Daha önce de aynı ipten kızıma bir bere örmüştüm. Hatırlamak isteyenler buraya bakabilirler. Bunlar da bereye takım oldu...




Boyunluğu, 7 numara misinalı şişle 56 ilmek atıp, kestiğim sıra dahil 30 sıra boyunca 2 ters, 2 düz lastik ördüm. Kesme işlemini biraz gevşek yaptım. Bu kısım alta getiriliyor. Boyunluk, 12 yaş için uygun oldu. Ama 10 - 14 yaş aralığı da kullanabilir. Ben çocuklar için böyle kazak boğazı gibi, saran boyunlukları daha uygun buluyorum.



Eldivenleri de 7 numara normal şişle ördüm. 20 ilmek attım. Siz çocuğunuzun elinin büyüklüğüne göre ilmek sayısını artırabilirsiniz. Yine kestiğim sıra dahil, 30 sıra çift lastik ördüm. Tabii bu uzunluk da size kalmış. Daha kısa yapabilirsiniz. En doğrusu ölçe ölçe yapmak... Örme işlemi bittikten sonra, baş parmak için boşluk bırakarak gizli dikişle dikin. Ben parmak yerini belirlemek istedim. Delik boyunca 3 sıra sık iğne yaptım. 

İp kalın ve yeterince gösterişli olduğu için böyle basit bir model seçtim. Soğuk kış günlerinde kızım severek kullanıyor. Denemek isteyenlere kolay gelsin... 

9 Ocak 2017 Pazartesi

Hayallerimin Kitapçısı - Petra Hartlieb


Merhabalar! Her yerde kar var. Ankara'da da yağdı, ama çok tutmadı. Şu anda hava buz gibi... Böyle havalarda yapılacak en güzel şey evde oturup, örgü örmek ve kitap okumak... Tabii dışarıda işi olanlar için zor... Onlara da kolay gelsin diyorum. Ben çalışırken hep bugünlerin hayalini kurardım. Çok şükür, istediğim oldu. Darısı diğer isteyenlerin başına...


Hayallerimin Kitapçısı, öncelikle adıyla dikkatimi çekmişti. Sonra gerçek bir öykünün romanı olduğunu öğrenince, kitabı almaya karar verdim. 200 sayfalık bir kitap olduğu için de yılbaşından önce okur, bitiririm diye araya sıkıştırdım. Ama istediğim hızda okuyamayınca yeni yıla sarktı. Kitapları ve kitapçıları seviyorsanız, bu kitaptan da hoşlanırsınız. Tabii Avrupalı bir yazar olarak, başlangıçta dili alıştığımdan biraz farklı geldi. Ama sonra sevdim. Bazı yerlerde, çok göze batmayan basım hataları vardı. Yazar, kitabı sanki sizinle sohbet ediyormuş gibi yazmış. Bazen şimdiki zamanı anlatırken; bazen geçmiş zamana dönüyor. Bu geçişlerde biraz sorun vardı bence. Ama dediğim gibi, bir süre sonra yazarın diline alışıyorsunuz.

Kitap Petra Hartlier'ın eşiyle birlikte, iş olsun diye Viyana'da satılık bir kitapçıya talip olmalarını anlatıyor. Aslında hiç sahip olmadıkları bir parayı teklif ediyorlar. Kendileri Hamburg'da yaşamalarına rağmen, kitapçı üzerlerine kalıyor.  Bu andan sonraki panikleri, parayı bulma çabaları, taşınma ve yaşantılarını yeni düzene uydurmaya çalışmaları anlatılıyor. Bu aşamadaki ve kitapçıyı çalıştırmaya başladıktan sonraki zorlukları keyifle okuyorsunuz. Aslında bu süreçte bizim gidip gezdiğimiz, alışveriş yaptığımız yerlerin nasıl zorluklarla ayakta kaldığını da düşünüyorsunuz. Kitabın konusu genel hatlarıyla böyle...

ARKA KAPAK 

Bir kadın, bir aile, bir kitapçı ve gerçeğe dönüşen hayaller...
Edebiyat eleştirmeni Petra Hartlieb, harabeye dönmüş bir "kitapçı" satın alınca, bütün ailesinin hayatı bir anda değişir...

Kitapçıyı tamir ederken dostluğu, aşkı ve aileyi yeniden keşfeden Petra, küçük şeylerle yetinmenin önemini bir kez daha anlayacak ve hayallerini gerçekleştirmek için çok çalışacaktır.

Zamanla mahallenin buluşma mekanına dönüşen kitapçının sahibi Petra Hartlieb, sessiz sedasız kaybolan mahalle yaşamının kitapçılarını ve küçük dükkanlarını anlatıyor bu gerçek öyküde...

Hayallerimin Kitapçısı, hayallerin bir gün gerçekleşebileceği ümidini aşılayan sıcacık bir roman.

"Biraz gözü karalık, biraz Polyannacılık ile bir harabeyi bir kitapçıya dönüştüren kadının hikayesi! Muteşem!" Der Spiegel

"Kitap okumayı seven sevmeyen herkes bu kitaba ve bu kitapçıya bayılacak!" S.F.Journal




İnternette kitabın yazarını araştırırken bir videoya rastladım. İzlediğimde çok şaşırdım. Çünkü kitabı okurken karakterleri ve kitapçıyı gözümde canlandırmıştım. Video, Almanca seslendirilmiş. Ne anlattığını tam olarak anlayamadım. Ancak, sanırım kitabın tanıtım videosu. Petra Hartlieb, eşi, çocukları ve kitapçı tam da gözümde canlandırdığım gibi. Bu da yazarın başarısı olsa gerek... İzlemek isterseniz videonun linkini buraya ekliyorum. 

Bol kitaplı, bol örgülü ve huzurlu bir hafta diliyorum... Her şey gönlünüzce olsun... 

5 Ocak 2017 Perşembe

Tahinli Kek


Merhabalar! Aslında bu yazıyı yeni yılın ilk günü yazacaktım. Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım diye düşünmüştüm. Ama ağzımızın tadı da, huzurumuz da kaçtı ne yazık ki... Ama umudumuzu yitirmeyeceğiz, var gücümüzle hayata tutunmaya devam edeceğiz...



Ben bu tarifi pinterestte buldum ve çok beğendim. Orijinal tarife buradan ulaşabilirsiniz. Özellikle kış aylarında önerebileceğim, çok güzel kabaran, göz göz ve lezzetli bir kek oldu. Bu aralar biraz daha sık tarif vereceğim sanırım. Çünkü elimde bayağı birikti...


MALZEMELER :

4 yumurta
Yarım su bardağı sıvı yağ 
1 su bardağı tahin
1,5 su bardağı süt 
1 su bardağı toz şeker
3 su bardağı un
2 paket kabartma tozu
1 paket vanilya


Ben tahin koyduğumuz için, yağı yarı yarıya azalttım. Dengeyi bozmamak adına da yarım bardak fazla süt koydum. Orijinal tarifte süt de, yağ da birer bardak koyulmuş.

YAPILIŞI :

Malzemelerin hepsinin oda sıcaklığında olmasına dikkat edin. Yumurtaları şekerle birlikte iyice çırpın. Sıvı yağ, süt ve tahini ekleyerek çırpmaya devam edin. Un, kabartma tozu ve vanilyayı, eleyerek ekleyin. Fırınınızı 180 derecede ısıtın. Karışımı, yağlayıp, unladığınız kalıba dökün. Fırının derecesini 160'a  düşürün ve kekiniz kızarana kadar pişirin.

Bu soğuk havalarda, dumanı tüten bir fincan çayın yanında afiyetle tüketin...



Denemek isteyenlere kolay gelsin...


Umudumuzun yok olmadığı, huzurlu günler diliyorum...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...