Merhabalar! Havalar oldukça soğudu değil mi? Hepimiz evlerimizde yazıyoruz, okuyoruz, örüyoruz, pişiriyoruz, paylaşıyoruz. Bugün yaptığım mücveri herkes biliyordur zaten. Ama ben fikir olsun diye paylaşmak istedim.
Geçen hafta canım aşırı derecede kabak salatası istedi. Kabak zamanı geçtiği halde gittim, kabak aldım. Diyetime sağdık kaldığım zamanlarda normalden fazla çiğ sebze ve meyve tüketiyorum. O zaman da, sahneyi diyetimin baş düşmanı ülser alıyor. İlaç falan da kâr etmiyor. Bir ağrı, bir şişkinlik, hazımsızlık derken; çiğ sebze ve yeşillik tüketemez hale geliyorum. Baktım, kabaklar bozulacak ben de bu mücveri yaptım.
Üç adet kabağı ve bir küçük havucu rendenin büyük tarafıyla rendeledim. Dilerseniz siz ince tarafıyla rendeleyin. Kabağın mevsimi olmadığı için suyu kalmamış. O yüzden sıkmaya gerek duymadım.Taze soğanım olmadığı için, bir adet kuru soğan doğradım. Evde kalan bir adet kapya biberi de küçük küçük doğrayarak, ekledim. Üç yumurta kırdım. Bir yemek kaşığı zeytinyağ koydum. Dolu dolu üç yemek kaşığı tam buğday unu ekledim. Dereotu doğradım. Biraz da beyaz peynir ufaladım. Hepsini karıştırdıktan sonra, az yağlanmış tepsiye ince bir tabaka halinde yaydım. Üzerine çörek otu serptim. 150 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirdim.
Sanırım unu dört kaşık koysam daha iyi olacakmış. Bir de ne unuttum dersiniz? Kabartma tozuuu... Evet, şimdi size tarifi yazarken aklıma geldi. Olsun, sadece pişerken çıkan koku için bile değer diyeceğim ama, tadı da gayet güzel olmuş. Kabağın mevsimsiz olması haricinde gayet sağlıklı ve lezzetli bir tarif oldu. Acaba bir dahaki sefere brokoli ya da karnabaharla mı denesem? Söz, denersem sizinle de paylaşacağım :)) Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle...