21 Haziran 2016 Salı

Gündüzsefası - Sarah Jio


Merhabalar!  Bitirdiğim iki kitap da elimde bekliyor. Bir türlü bilgisayarın başına oturup da yazamadım. Bu yüzden üçüncü kitabı da savsaklıyorum. Çünkü biriktikçe yazmak da zorlaşıyor. 

Sarah Jio, benim en sevdiğim yazarlardan birisi. Gündüzsefası, bir yıldır kitaplığımda okunmayı bekliyordu. Bu kitabı elime aldığımda ilginç bir şey fark ettim. Benim çocukluğumda, gençliğimde biz bu çiçekten yetiştirmişiz. Babam, bahçemizin gözümüze en yakın köşesine çok güzel sarmaşıklar dikerdi. En çok da mor ve beyaz olanlardan. Her sabah bize güzellikleriyle günaydın der, akşam olunca da şaşırtıcı bir şekilde kapanırlardı. Ama bu güzel çiçeklerin adını bilmez, sarmaşık der geçerdik. 


Bizim sarmaşıkların kitaptaki gündüz sefaları olduğunu öğrenince hem çok şaşırdım, hem de mutlu oldum. Ne yazık ki fotoğraf internetten. Çünkü artık ne o ev, ne bahçe, ne de çiçekler var. O evi ve bahçeyi anlattığım yazım burada...

Biraz da romandan söz edelim değil mi? Benim çok severek okuduğum kitaplardan birisi daha... Sarah Jio'nun, iki farklı zamanda geçen olayları harmanlaması çok hoşuma gidiyor. Kitap Seattle'deki yüzen evlerde geçiyor. İnternette burayı anlatan pek çok fotoğraf ve video var. İlginizi çekerse bir bakın derim. Ben çok beğendim. Suyun üzerindeki evlerde yaşamak değişik bir duygu olsa gerek... Ayrıca kitapta sık sık sözü geçen Sevginin Bağladıkları Filmi de burada geçiyormuş. İlk fırsatta izlemek istiyorum. Bir Meg Ryan ve Tom Hanks hayranı olarak, bu filmi nasıl atlamışım bilmiyorum.

Ada Santorini 2008 yılında, Seattle'deki Tekneler Caddesi'nde bir yüzen ev kiralar. Kitabın ilerleyen sayfalarında öğreneceğimiz bir nedenden dolayı yıkılmıştır. Buraya anılarından kaçmak ve iyileşmek ümidiyle gelmiştir. Burada yaşadığı süre içinde yeni komşuları olur. Yaşadığı evde bir sandık bulur. Sandığın sahibi, Penny Wentworth adında bir kadındır. Penny 1950'li yıllarda bu evde yaşamıştır. Ancak esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Bu konuda herkes ağız birliği etmiş gibi susmaktadır. Sandık ve burada yaşayanların esrarengiz davranışları Ada'yı meraklandırır. Penny'i, ressam eşini ve kaybolmasıyla ilgili her şeyi araştırmaya başlar. Düğümleri çözdükçe, kendi hayatında da yol almaktadır. Ben daha fazla anlatmayacağım. Eğer hâlâ okumadıysanız, güzel ve sürükleyici bir kitap olduğunu bilin. 

Ben kitapların ayraçlarını kopartmaya kıyamıyorum. Benim kendi ayraçlarım var. Onları kullanıyorum. Bir gün onları da gösteririm size. Ama bunu, okumadan önce komşuma vermiştim. Ne yazık ki o kopartmış. Nazar boncuğu olsun ne yapalım...


ARKA KAPAK 

Acı ne kadar derinde olsa da 
zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü...

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir.Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır...

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'nde hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır. 

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio'dan bir baş yapıt daha. Gündüzsefası'nı okurken, ne kadar imkansız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bol kitaplı, keyifli günler diliyorum...

4 yorum:

  1. ''Bir zamanlar, bilinmeyen bir ülkede bir kral varmış. Bu kralın yüzü hiç gülmezmiş. Sarayın yakınlarında bir kulübede yaşayan ve küçük bahçesinde yetiştirdiği çiçekleri satarak geçimini sağlayan bir çiçekçi kız varmış. Bu kızın neşeli kahkahaları saraya kadar ulaşır, gülmeyen kralı sinir edermiş.''
    Bu öykünün devamını yazarsam çok ama çok uzayacak bu yorum. Şu kadarını söyleyeyim; gündüz sefasından ya da diğer adı ile kahkaha çiçeklerinden söz eden bir öykü olduğu için aklıma geldi. İyisi mi ben de güncemde paylaşayım bir gün:)
    Tanıttığınız kitaba gelince, notumu aldım. Okuyacağım. Sevgiler, selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili komşum, öykünün devamını gerçekten çok merak ettim. Merakla paylaşımınızı bekliyorum. Sevgiler...

      Sil
  2. Gündüz sefaları mevsim çiçekleri görünüm ve renkleri harika umuda açılan kapılar hep olsun hayatta. selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzeller değil mi? Umut hiç bitmesin. Sevgiler...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...