Serin bir Ankara öğleden sonrasından merhabalar! Ankara'da sonbahar kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Yani elimize çayımızı, kahvemizi alıp da, kitap okuyacağımız günler geldi. Kumsalda Kaybolan İzler'i bitireli epey oldu aslında. Ama bloğa pek uğramadığım için yazmakta geciktim. Zaten bu aralar, ayda bir kitabı ancak bitirebiliyorum. Ayıp bana değil mi?
Kitap, Sally Goldenbaum'un okuduğum ikinci romanı. Küçük bir sahil kasabasında yaşayan örgücü bayanların yaşadıkları esrarengiz olayları anlatıyor. Aynı zamanda, serinin de ikinci kitabı. Benim bildiğim kadarıyla, şu an sadece üç kitap dilimize çevrilmiş. Keşke daha fazla olsa... Kitapta hafif bir polisiye havası da var.
Izzy kasabanın yüncü dükkanının sahibi. Nell O'nun teyzesi. Birdie 80'lerinde, ama enerji dolu bir örgücü. Cass ise annesinin hanım hanımcık bir kız hayalinden çok uzakta olan, kasabanın ıstakoz avcısı. Bu dört kadın merakları yüzünden başlarını sürekli derde sokuyor. Gecenin bir yarısında İzzy'nin dükkanında bir yabancı bulurlar. Bu genç kadın, çok yetenekli bir lif sanatçısıdır. Uzun zaman önce Izzy, O'na dükkanında ders vermesi için davette bulunmuştur. Ancak kadının aniden çıkıp gelmesi herkesi şaşırtır. Üzerine bir de kasabanın sanat sokağından Aidan Peabody öldürülünce ortalık iyice karışır. Herkes Aidan'ı kimin öldürdüğünü merak ederken; bazıları bu işi kasabaya gelen yabancı kadının yaptığını düşünür. Ancak şüpheli görünen başkaları da vardır. Üstelik, sanat sokağından bir galeri sahibi daha öldürülünce herkes korkmaya başlar. Acaba katil kasabadan mı, yoksa dışarıdan birisi midir? İşte bizim dört, gözü pek örgücümüz bir taraftan örgülerini örerken; bir taraftan da katili araştırmaya başlarlar...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
ARKA KAPAK
Huzur kokan sokakların uzandığı, dostluğun nefes almakla eşdeğer
olduğu, sakin ve bir o kadar keyifli bir kasabada hayat, ansızın
ortaya çıkan davetsiz bir misafirle bozulur. Herkesin hikayesini
merak ettiği bu yabancının gelişiyle, sanat camiasının önde gelen
isimleri tuhaf bir şekilde peş peşe cinayete kurban gitmeye
başlamış; kasaba halkının bir liman gibi sığındığı dinginlik artık
yerini korku ve endişeye bırakmıştır...
İlk romanı Kıyıya Vuran Hayatlar'la dikkatleri üzerine
çekmeyi başaran Sally Goldenbaum, serinin ikinci kitabı
Kumsalda Kaybolan İzler ile okurlara heyecanın,
gizemin ve entrikanın harmanlandığı doyumsuz bir roman
daha armağan ediyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Serinin ilk kitabı hakkındaki düşüncelerimi merak ederseniz burada. Tatilcilerin izlerinin yavaş yavaş kumsallardan kaybolmaya başladığı şu günlerde kitap okumak için daha çok zaman yaratalım diyerek, keyifli okumalar diliyorum...
Ankara'da bu mevsim de en iyi ilâç KİTAP...
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Hele ki bizim ev bayağı serinlemişken hırkaları, çorapları giyip bir fincan çay eşliğinde kitap okumak çok iyi geliyor.
SilŞu kitapları bir yerde görsem direkt siz gelirsiniz aklıma, o kadar özleştirdim yani.
YanıtlaSil:)) Burcucum ne yapayım, hayatın stresini ancak bu tür kitaplarla atabiliyorum. Sonu mutlu biten, insanı fazla germeyen kitaplar şu karanlık dünyada hayatıma biraz renk katıyor işte. Sevgiler...
Sil