1 Kasım 2016 Salı

Her Şeyin Gizemi - Barbara O'neal


Kasım ayının ilk gününden merhabalar! Pek çok şehirde olduğu gibi, Ankara'da da dün hava birden soğudu. Ben uyarıları dikkate almayıp fazla kalın giyinmeyince epey üşüdüm doğrusu. Ama bugün tedbirli davrandım. İnce beremi bile taktım. Yapılışını burada anlatmıştım. Hal böyle olunca fazla soğuk değilmiş gibi geldi :) Ama soğuk sanırım.

Eh böyle havalarda en iyi ya kitap okunur, ya da örgü örülür değil mi? İkisini aynı anda yaptığını söyleyenler var. Ama ben bunu beceremedim doğrusu. Keşke yapabilseydim...

Her Şeyin Gizemi uzun zaman alışveriş listemde bekledi durdu. Hem merak ettim, hem de öteledim. Sonunda yazın, bir marketin indiriminde görünce aldım. Ekimde başladım, iki gün önce de bitti. Aslında ayda bir, iki kitap okuyarak; kitap okuyorum demeye utanıyorum. Ama en azından hiç okumayanlara örnek olurum diye, günde 15-20 sayfa okuyacak zamanı yaratabilirsiniz demek için yazıyorum. 


Kitapta, tur rehberi Tessa'nın hikayesini okuyoruz. Tessa, iyi bir tur rehberidir. Turlarında zorlu doğa yürüyüşleri yapılmaktadır. Yine bu yürüyüşlerden birinde bir kaza olur. Bu kaza sırasında Tessa'nın kolu kırılır ve O'nu travmaya sokacak baka şeyler olur. (Bunları yazmayacağım) Tüm bunların sonunda çocukluğuna dair bir şeyler hatırlamaya başlar. Çünkü Tessa 4 yaşında boğulma tehlikesi geçirmiştir ve bu olaydan önceki hiçbir şeyi hatırlamamaktadır. Daha çok şey hatırlama ümidiyle, çocukluğunun geçtiği New Mexico'daki Los Landores'e  gitmeye karar verir. Buradaki zamanının çoğunu 100 Kahvaltı Kafe adındaki bir yerde geçirmeye başlar. Orada tanıştığı Vince adındaki arama kurtarma görevlisiyle aralarında bir yakınlaşma olur. Ancak Vince yakın zamanda eşini kaybetmiştir ve üç küçük çocuğuyla yaşam mücadelesi vermektedir. Tessa'nın hayatı giderek daha da karmaşık bir hal almaya başlar. Bundan sonrasını kitabı okuduğunuzda öğrenebilirsiniz. YAŞASIN KÖTÜLÜK :))

ARKA KAPAK

Köklerini arayan bir kadının aşk,
yemek ve duygu dolu hikayesi...


Yalnız ve özgür ruhlu biri misiniz?
Kendinizi kaybolmuş mu hissediyorsunuz?
Macerayı sevseniz de gerçekte bağlanmaya hazır mısınız?
Ya aşk? Yoksa ondan uzun zaman önce vaz mı geçtiniz?
Tıpkı Tessa gibi...

Tessa 37 yaşında güzel ve maceracı bir tur rehberidir.
Dünyayı dolaşmış olmasına rağmen kendi içine yaptığı yolculukta
henüz bir yere varamamıştır. Ta ki bir gün hafızasının derinlerinden
çıkagelen kötü bir çocukluk anısı onu New Mexico Dağları'nın eteğine 
sürükleyene dek...
Yanık tenli insanlar ve başıboş köpeklerle dolu bu mistik kasabanın
bir de dünyaca meşhur bir kafesi vardır. 100 Kahvaltı Kafe.
Kafede hayatı mücadeleyle geçmiş güçlü kadınlar birbirinden
zengin kahvaltı çeşitleri hazırlamaktadırlar. Her sabah uğradığı bu
ilham verici kafe, Tessa'nın geçmişindeki  yaraları yeniden kanatsa da,
sadece gerçek benliğiyle ilgili sorunların değil, aynı zamanda özlemini
çektiği bir aşkın da anahtarını sunar...
Hayat bir hazinedir ve anahtarı bazen çok yakınımızdadır...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kitapta bol bol betimleme vardı. Okurken sanki o bölgeyi kendim geziyormuşum gibi görebildim. Zaman zaman merak uyandırıcı ve sürükleyiciydi. Ayrıca 100 Kahvaltı Kafe'nin menüsünden bazı tarifler de verilmiş. Ancak, pek çoğu bizim damak tadımıza uygun değil bence. Açıkçası Tessa'nın hikayesini merakla okudum. Kitabın tek sevmediğim yanı, ikili ilişkileri de fazla detaylı anlatmasıydı. İki insanın özelinde kalması gereken şeyleri kitapta okumak hoşuma gitmiyor. Bunun dışında severek okuduğum bir kitap oldu. Sizlere keyifli okumalar dilerken, kendime de daha fazla kitap okuma görevi veriyorum :) Umarım bu zevkli görevi yerine getirebilirim...

6 yorum:

  1. Benim de dönem dönem değişir kitap okuma durumum...ayda 3-4 kitap okuduğumda olur, bir iki kitap okuduğumda.yazın bir iki tatil kitabı okudum sadece. Şimdilerde bekleyen iki kitabım var okunmayı. Birden ilham aldım bu yazıdan. Başlamalı bir an önce...kolaylıklar dilerim işlerinizde. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, ilham verebiliyorsam ne mutlu bana :) İnsan bir kere günlük telaşeye kapılmayagörsün, hemen düzen bozuluyor. Şöyle günde en az 100 sayfa okuyabilmeyi çok isterdim. Bir gün nasıl geçiyor anlamıyorum. Sanki kalkmamızla yatmamız bir oluyor :) Sevgiler...

      Sil
  2. Çok ağır aksak okuyabiliyorum onun içinde özülüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sormayın, ben de öyle. İnsanlar instagramda geçen ay okuduklarım diye 8 - 10 kitap paylaşınca utanıyorum. Ama hiç okumamaktan iyidir diyorum. Sevgiler...

      Sil
  3. Ankaraya kış geldi. Sabah işe çok zor geldim. Evde sıcacık kitap-örgü-kahve-mutfak-tv-kanepe sarmalında kalmayı ben de çok isterdim :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok soğuk gerçekten. Ben de 16 yıllık iş hayatından sonra, son birkaç yıldır kavuştum bu sarmala neyse ki. Bankacıydım ve çok yoğun çalışıyorduk. Evde kalmaya özenirdim hep. Sağlık sorunlarım başlayınca çalışmayı bıraktım. Emeklilik için yaş sayıyorum :) Zamanı gelip de, sağlıklı bir şekilde siz de dileğinize kavuşursunuz umarım. Sevgiler...

      Sil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...