14 Şubat 2015 Cumartesi

Kızılderili ve Çingene - Susan Mcbride



Merhabalar! Bu aralar biraz ağırdan aldığımı biliyorum. Nedense üzerimde her şeye karşı bir isteksizlik var. Yazmak için bilgisayarın başına oturuyorum. Ama hiçbir şey yazamadan kalkıyorum. Her neyse, içimi dökmeye kalkarsam anlatacağım çok şey var. O yüzden ben kitaba geri döneyim :) 

Kızılderili ve Çingene kitabını görünce sanki bir şey beni çağırdı. Büyülenmiş gibi kitap kapağına bakakaldım. Elbette bunda kapaktaki turkuaz kolyenin etkisi büyük. Arka kapağı da okuyunca kitabı alma isteğim arttı. Çoğu kitabım gibi bunu da kız kardeşim hediye etti bana...




Roman, zaman zaman geçmişle günümüz arasında gidip geliyor. Kitapta önce, kahramanlarımızdan Gretchen ve gözleri görmeyen ikiz kız kardeşleri Bennie ile Trudy'nin yaşadığı yerde oluşan büyük kasırga anlatılıyor. Bu sırada şehirde yaşayan Gretchen'in kızı Abigail, nişanlısından ayrıldığı halde hamile olduğunu öğreniyor. Nişanlısının kendisine bebek için dönmesini istemediğinden, bebeğini annesinin yanında doğurmaya karar veriyor. Daha doğrusu annesine sığınmak istiyor. Sonuçta annesi de onu babası olmadan büyütmüştü. Kasırga dindikten sonra Gretchen çiftlikteki hasarı tespit etmek için dışarı çıkıp dolaşmaya başlar. Ceviz koruluğunda yaralı bir yabancı bulur. Adamın oraya gelişi oldukça esrarengizdir. Çünkü civarda herhangi bir araç yoktur. Çiftliktekiler onu kasırganın getirdiğini düşünüp, evlerinde tedavi etmeye başlarlar. Çünkü kasırga yüzünden telefon kesilmiş ve devrilen ağaçlar da yolları kapatmıştır. O sırada Abigail de çiftliğe ulaşmayı başarır. Herkes bu yabancı adamın yıllar önce kaybolan ve Abigail'in babası sandığı Sam olmasından şüphelenir. Ama adam kendisiyle ilgili hiçbir şey hatırlamamaktadır. Üstelik olması gerekenden çok yaşlıdır.

Sam'in dedesi bir Kızılderili Şamandır. Uzun süre kumpanyalarda gösteri yapmış ve bu sırada doğa üstü yeteneklerini keşfetmiştir. Güçleri O'nu yıpratınca, kumpanyada tanışıp aşık olduğu kadınla evlenir. Her şeyden uzaklaşıp, kendisine hediye edilen bu çiftliğe yerleşmeye karar verir. Sam de dedesinin yeteneklerini taşımaktadır. Çalışmak için gittiği Afrika'da kaybolmuştur. Herkes O'nun öldüğünü düşünmektedir. Sam'in ailesi Gretchen'ın bebeğinin Sam'den olduğunu düşünürler ve O'na sahip çıkarlar. Aile yadigarı çiftliği de ölürlerken Gretchen'a bırakırlar.



Ben kitabı oldukça sürükleyici buldum ve severek okudum . Özellikle bazı Kızılderili atasözlerini çok sevdim. İşte bu sözlerden üçü...

- Fırtına bazen yağmur yağdırır, bazen de mucizeler yaratır.
- İlkbaharda usul usul yürü, toprak ana hamiledir.
- Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.


                                               ARKA KAPAK

Her seferinde çiftliği es geçen kasırga, bu sefer
diğerlerinden farklıydı. Çiftliğin ceviz koruluğunda yaralı
halde bulunan, nereden geldiğini, kim olduğunu 
hatırlamayan bu adamı kasırga mı getirmişti?

Gelişiyle, yıllardır meyve vermeyen ceviz ağacının
çiçeklenmesini sağlayan bu yabancıya evlerini açan
Gretchen ve ikiz kız kardeşlerini etkileyen, yabancının
beraberinde getirdiği mucize miydi?

Yoksa gözlerindeki tanıdık bakış mı?

Aile bağları, hayal kırıklıkları, korkulan sırlar ve sözü
edilmemiş gerçek bir aşk hikayesi...



Birkaç kez taslağa attıktan sonra, nihayet yazımı bitirebildim. Hepinize güzel bir hafta sonu diliyorum. Görüşmek üzere...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Görüşleriniz Benim İçin Değerlidir!

Zaman ayırıp, yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Yorumlarınız onaylandıktan sonra görüntülenecektir. Reklam ve hakaret içeren yorumları yayınlamıyorum. Düşüncelerinizi bekliyorum...